Dolar yükseldiği için ekonomi kötü değil, ekonomi kötü olduğu için dolar yüksek! 

Dolar yükseldiği için ekonomi kötü değil, ekonomi kötü olduğu için dolar yüksek! 

Türk lirasının düşüşü durdurulamıyor; dolar, euro, altın rekora doymuyor!

Son zamanlarda her gün bu tarz haberlere maruz kalıyoruz. Peki işin aslı asdarı nedir, hakikaten daha nereye kadar artacak döviz, nedenleri ve sonuçları nelerdir bir inceleyelim istedim.
 
Dolar yükseldiği için ekonomi kötü değil, ekonomi kötü olduğu için dolar yüksek! 
 
Rakamlar ortada. Veriler ne kadar devlet kanalıyla (TÜİK) düzeltilsede gidişat pek hayri alamet değil. Devlette vatandaşta her ay açık veriyor, ay sonunu getiremiyor, borçlanıyor. Vatandaş enflasyona yeniliyor, geliri aynı, alım gücü hergün düşüyor. Üretim yok, yabancı yatırım yok, haliyle işsizlikte, enflasyonda, dışa bağımlılıkta artıyor. Dolayısıyla kısa vadeli çözümlere değil köklü yapısal düzenlemelere ihtiyacımız var. 
 
Bu iş özelleştirmeler ile, para basmakla, vergileri artırmakla olsa şimdiye kadar olurdu zaten.
 
Peki?
 
Şakkadanak Merkez Bankasının döviz rezervlerini satmasıyla, 
Şakkadanak Merkez Bankası başkanını görevden alıp, faizi düşürmekle bu iş olur mu? 
 
Özgür Demirtaş hocanın dediği gibi OLMAZ. Görüldüğü üzere doların ateşi düşmüyor. Mesele sadece dolarda değil bugün kaybeden Türk lirası, Türk ekonomisi, Türkiye... 
 
07.08.2020 tarihinde bu yazıyı yayınladığımda kur fiyatları aşağıdaki gibiydi;
 
1 Bolivya Bolivianosu = 1.06 TL
1 Papua Yeni Gine Kinası = 2.09 TL
1 Azerbaycan Manatı = 4.29 TL
1 Avustralya Doları = 5.22 TL
1 Amerikan Doları = 7.29 TL
1 Euro = 8.60 TL
1 İngiliz Sterlini = 9.51 TL
 
Peki bu 15 ayda ne değişti? Faiz indirimi yapmıyor diye Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alındı. Yerine Naci Ağbal getirildi, piyasalara güven verildi, kurun ateşi indirildi. Rekor seviyede devir aldığı 8.58 TL olan doları 7 TL'nin altına düşürdü ancak o da faizi indirmeyince bir gece ansızın görevden alındı. Sonra bağımsız olmayan bir merkez bankası, güven vermeyen bir ekonomi ile bugüne kadar geldik ve hükümet sorunu şöyle özetledi ''Faiz sebep enflasyon sonuçtur'' Merkez bankasının kararlarına müdahil olan hükümet, uzmanları dinlemeyerek faiz indirimi istedi ve bugün neredeyse herşey tekrar rekor tazelendi. Bu konuda Mahfi Eğilmez'de defalarca uyardı ama dinleyen olmadı gidilen yolun yanlış olduğunu yalvararak belirten Özgür Demirtaş konuyu şöyle özetledi. ''Faiz düşünce, enflasyon patlar. Faiz kendiliğinden değil de emirle düşünce: dolar, euro, altın, emlak, arsa, her türlü mal fiyatı fırlar. Öyle olunca bunları elinde tutan zenginler daha zengin, malı mülkü olmayan fakirler daha fakir olur.'' Ve bugün 23.11.2021 itibariyle Türk Lirası bir günde yüzde 10'a yakın değer kaybı yaşadı.
 

 

23.11.2021 tarihinde bu yazıyı yayınladığımda güncel kur aşağıdaki gibidir;
 
1 Bolivya Bolivianosu = 1.86 TL
1 Papua Yeni Gine Kinası = 3.64 TL
1 Azerbaycan Manatı = 7.56 TL
1 Avustralya Doları = 9.27 TL
1 Amerikan Doları = 12.84 TL
1 Euro = 14.45 TL
1 İngiliz Sterlini = 17.18 TL
 
Yüksek teknoloji, otomotiv, enerji, makine sanayi hatta pirincinden samanına kadar nerdeyse herşeyi ithal ediyoruz, en son dondurmanın tahta çubuğunun bile Çinden geldiğini öğrenince moralim bozuldu bu ürünleri incelemeyi bıraktım. 
 
Döviz girdisi bacasız sanayimiz turizm vardı onu da korona vurdu. Hiç mi ihracat yapmıyoruz, e yapıyoruzda bugün ilk 500 şirkete bakıyorsun çoğu yabancı sermayeli. Bugün doların artmasına sevinenler bile var bu yüzden ihracat rakamlarımız artıyor diye. Çin'den bile daha ucuz işçilik olduğu için özellikle Avrupa başta olmak üzere yabancı sermayenin montaj ülkesi olmuşuz, hala bunu avantaj olarak görenler var. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'nin brüt dış borç stoku Haziran 2021 itibarıyla 446,4 milyar dolar seviyesinde. Dolar kurundaki her 1 TL'lik artış, dış borç yükünü 446,4 milyar TL artırıyor. Dolar 10 günde 3 TL arttı gerisini siz hesap edin.
 
Elimize az bir para geçince parayı eğitime, sanayiye, teknolojiye, inovasyona, bilime yatıracağımıza betona yatırdık. Devletin betona gömdüğü milyar dolarlara kızıyoruz müteahhitlerin mega projeleri zarar etmesin diye hazineden her yıl ödenen garanti ücretleri unutuyoruz, üstelik TL değil dolarla.
 
Son birkaç haftada borç yükü yaklaşık 1 trilyon TL arttı. Bunun faturasını da tabiki devlet ödemeyecek. Daha fazla zenginleşenler elini taşın altına koyup bu kur oyununu bozmak için tabiki dövizini bozmayacak. Kim ödeyecek peki bu faturayı?  Asgari ücretliler, memurlar, emekçiler, girişimciler, esnaflar, çifitçiler kısaca senin benim gibi herkes sürekli artan fiyatlar, eriyen parası ve azalan alım gücüyle hep beraber ödeyecek. 
 

Hasan ACAR | Kişisel Web Sitesi

 
 

YORUMLAR

    Bu konuya henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...

YORUM YAZ